Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karaya çıkarmak | land v. | ||
It costs more and more to land fewer and fewer fish. Giderek daha az balığı karaya çıkarmak giderek daha pahalıya mal oluyor. More Sentences |
||||
General | karaya çıkarmak | disembark v. | ||
General | karaya çıkarmak | debark v. | ||
General | karaya çıkarmak | put ashore v. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | tutup karaya çıkarmak (balık) | land v. | ||
Tom landed a big trout. Tom büyük bir alabalığı tutup karaya çıkardı. More Sentences |
||||
General | tekrar karaya çıkarmak | reland v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | karaya çıkarmak/vurdurmak | wash up v. | ||
Phrasals | gemiden karaya çıkarmak | bring off v. | ||
Marine | ||||
Marine | gemiden karaya çıkarmak | disembark v. | ||
Marine | karaya çıkarmak (gemi) | land v. | ||
Marine | (tamir, bakım için) gemiyi karaya çıkarmak | haul v. | ||
Military | ||||
Military | gemiden karaya çıkarmak | disembark v. |